“İYİ Parti Grubunun ülkemizde sağlık sisteminin ve sağlık çalışanlarının sorunlarının araştırılması adına vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunuyorum ve Meclisimizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, coronavirüs, Covid-19 sürecinde bu salgında hayatını kaybeden kahraman sağlık çalışanlarımıza, vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet; hastalarımıza acil şifalar diliyorum. Bu ülke için özverili, fedakârca hizmet eden kahramanlarımız sayesinde inşallah bu zorlu süreci hep birlikte, milletimizle birlikte evde kalarak, bizlerde Mecliste çalışmalarımızı devam ettirerek sürecimizi tamamlayacağız inşallah.
Sağlık alanında önemli bir sınav verdiğimiz bu günlerde, birçok ülkenin sağlık sistemi çökerken, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde sağlık alanında yapılan dev projeler sayesinde sağlık sistemimizin ne kadar güçlü olduğu millet tarafından, dünya tarafından takdir ediliyor. Dünya takdir ediyor ama etmeyenleri, Mecliste bunu gündem yapanları da milletimiz görüyor.
Dünya genelinde 1,3 milyon kişinin enfekte olduğu, 75 bin insanın hayatını kaybettiği coronavirüs salgınıyla ilgili olarak, ülkemiz kararlılıkla mücadeleye devam ediyor. Covid-19 teşhis ve tedavisinde hastanelerimizin herhangi bir tanesinde sorun yaşanmadı ve yaşanmamakta. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi ne kadar ciddi sorun yaşadıklarını görüyoruz. Biz, Türkiye olarak hem hazırlık hem malzeme hem de salgına müdahale konusunda örnek bir süreç yönetiyoruz. On sekiz yıllık AK PARTİ iktidarıyla birlikte Türkiye, tüm alanlarda olduğu gibi, sağlıkta da çok önemli dönüşümlere imza attı. Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla birlikte, on sekiz yıllık sağlıktaki başarı hikâyesi asla sahte değildir, gerçektir, milletimize dokunan bir başarı hikâyesidir. Türkiye'nin on sekiz yıllık başarı hikâyesinde en önemli etken de sağlıktır. Bu süreçte özellikle hastane ve diğer yataklı tedavi kurumlarının sayısını 2.600'den 5.500'e yükselttik; hastanelerimizin toplam yatak sayısını 3 kat artırarak 240 bine, nitelikli yatak sayısını 20 kat artırarak 145 bine, yoğun bakım yatak sayısını 20 kat artırarak 40 bine çıkardık; doktor sayısını ise 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayısını 378 binden 1 milyon 125 bine çıkardık.
Çok kıymetli arkadaşlar, 2002 yılından önceki Türkiye'de sağlık sistemine bir dönüp bakarsanız -hafızayıbeşer nisyan ile maluldür- o günkü Türkiye ile bugünkü Türkiye'nin sağlık sistemini karşılaştırırsanız, yeniden, bir kez daha on yedi yıllık gerçek başarı hikâyesini hep birlikte alkışlarsınız.
Covid-19 süreci eğer -2020'de Türkiye'ye getirmiş olduğumuz sağlık sisteminin bu döneminde değil de- 2002'den önce olsaydı Türkiye'nin hâli ne olurdu, milletimiz bunu çok iyi biliyor. 2002'deki sağlık sistemi ile bugünkü sağlık sistemi arasında dağlar kadar fark vardır ve bugün sağlık üzerinden hiç kimsenin siyaset yapmaması gerekmektedir ve mevzubahis sağlıksa herkesin siyasetini cebine koyması gerekir.
Sağlıkta şiddete hep birlikte "hayır" dedik yasamızı Meclise getirdik. Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlet algısını biz inşa ettik. Ücretsiz maskeleri vatandaşlarımıza eczaneler üzerinden verme kararını Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla milletimize ulaştıracağız.
Dün akşam, Türk Eczacıları Birliğimizin ve Sağlık Bakanlığımızın yapmış olduğu anlaşma neticesinde ücretsiz maskeler vatandaşlarımıza ulaştırılacak.
Çok kıymetli milletvekillerimiz, özellikle sağlık çalışanlarımızı ben bir kez daha süreç içerisinde takdir ve teşekkür ederken birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu olan çok kıymetli meslektaşlarıma, eczacılara ve bütün emeği geçen arkadaşlarıma canıgönülden teşekkür ediyorum. İlk günden itibaren 7/24 ilaç temini ve sağlık danışmanlığı yapan bütün meslektaşlarıma, doktorlarımıza, hemşirelerimize bu sağlık sistemine yakışır ve yaraşır hizmeti getirdikleri için, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Sağlık Bakanımıza ve bütün çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum.”