Bundan tam 1 yıl önce asker üniforması içindeki Fethullahçı Teröristler, meşru hükümeti ve onu seçen milli iradeyi yok sayarak; birliğimize, dirliğimize, beka mücadelemize karşı bir gasp girişiminde bulunmuş, Türkiye’yi karanlık bir kuyuya hapsetme cüretine yeltenmiştir.

 

Vicdanlardan yoksun bir şekilde vatandaşlarımızın üzerine kurşunları yağmur gibi yağdıran bu zalimler ordusu, halkımızı sindirmek, korkutmak istemiştir. Ama halkımız ne kurşundan korkmuştur, ne tanktan, ne de bombadan. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla halkımız bu alçaklara geçit vermemiştir. Tek silahı ‘Tekbir’ olan vatan evlatlarının sesleri, caddelerce yankılanan postal seslerini bastırmıştır.

 

Ezan susmasın, bayrak inmesin diyerek; ne idüğü belirsiz, üst aklın maşası, dış güçlerin kaşesi FETÖ’nün zulüm mangasına meydanları dar eden kahraman milletimiz, şehadet arzusuyla sel olup aktığı caddelerde istiklal ve istikbalini güvence altına almıştır. Tıpkı Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi.  O ruh, yıllar sonra tekrar Anadolu’da vuku bulmuş, onurunu asla çiğnetmemiştir. Hiçbir zaman zalime, haine, zorbalara imkân tanımayan Anadolu’nun yiğit evlatları, o gece yönetime el koymuştur. Halkımız, darbeci hainleri teker teker püskürterek, yönetimi tekrar meşru hükümetine, liderine teslim etmiştir. Truva atlarının Anadolu’da atmak istediği fitne ve fesat tohumlarını imha eden milletimiz için ’15 Temmuz’ bir milat olmuştur. Bir darbeler ülkesi olan Türkiye’de muzaffer milletimizin şerefli direniş mücadelesi, 15 Temmuz’u bir demokrasi şölenine çevirmiş, destansı bir zafere muvaffak olunmuştur.

 

Hain kalkışmada düşmanla cesurca çarpışan 250 vatandaşımız şehit olurken, 2194 vatandaşımız da gazi olmuştur. Öyle ki inancımıza göre şehitlik ve gazilik peygamberlikten sonra gelen en yüksek makamdır. Bugün hür bir irade ile yaşamımızı ifa edebiliyorsak bilinmelidir ki bu aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin sayesindedir. Rabbim, kanını bu topraklar için akıtan şehitlerimizden gazilerimizden razı olsun, onları Peygamber Efendimize komşu kılsın.

 

AK Parti olarak, ‘Emanetiniz, Emanetimizdir.’ diyerek şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin her zaman yanında olduk. Sağlıktan eğitime, sosyal ve kültürel haklardan maddi ve manevi yardımlara kadar bir nebze de olsa yaralarını sarmaya çalıştık. Kahramanlarımızı geri döndüremeyeceğiz belki ama emanetlerinin geleceğe daha umutla bakabilmelerine inşallah vesile olacağız.

 

Bu duygu ve düşüncelerimle; O gecenin karanlığını, aydınlığa çeviren 15 Temmuz şehitlerimizle birlikte tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bir direniş, bir destan, bir zafer günü olan 15 Temmuz’u unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha özellikle belirtmek istiyorum.