Çanakkale Zaferi, bir milletin istiklal ve istikbaline giden yolda doğan güneştir. Çanakkale, iman gücünün, azmin fedakarlığın teknolojiyi bozguna uğrattığı yerdir. Milletimiz, dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir mücadeleyle yedi düveli, önce boğazın derin sularına batırmış, akabinde de toprağa gömmüştür. Ezelden beri hür yaşamış bir millete zincir vurmaya kalkanlar; Çanakkale’de aziz milletin insanüstü mücadelesine tanık olmuş ve bu şerefli millete selam durmuşlardır! Çanakkale Zaferi, sarsılmaz bir cesaretin timsali, mertliğin bir simgesi, ecdadımızın bizlere gösterdiği bir rehberdir. Bu rehber ile Türkiye, ilelebet yavuz ve muzaffer kalacaktır.
Elleri kınalı, yüreğine sancak ve millet sevdası kazılı binlerce vatan evladı, neslinin huzur ve refah içinde yaşamını ifa etmesi için gözünü kırpmadan, canını düşünmeden şehadete yürümüştür. Şehit, şahitlikten gelmektedir. Şahitlik, tanık olmaktır. Sancağın bekası için şehadete ulaşan tüm vatan evlatlarımıza Rabbim şahittir. Milletimiz de bunlara şahittir. İstikbalimiz de bunlara şahit olsun diye var gücümüzle büyük bir gayret içerisindeyiz.
Dün, Çanakkale’yi geçmeye çalışanlar, bugün farklı yöntemlerle Türkiye’yi ele geçirme gayesi güdüyor. Bunun son örneğini 15 Temmuz’da yaşadık. Fethullahçı Terör Örgütü, bundan 102 yıl önce Çanakkale’yi geçmeye çalışanların bugünkü devamıdır. Milletine silah doğrultacak kadar hainleşen, alçaklaşan asker kılığındaki haşhaşi çetesinin, her türlü hile ile Anadolu’yu gasp etme girişiminde bulunan İtilafçıların maşalarıdır. Dün Conkbayırı’nda onbeş yaşındaki evlatlarımızı şehit edenler bugün Ankara’da, İstanbul’da her yaştan yüzlerce kardeşimizi şehit etmiştir. Çanakkale’de yakılan diriliş ateşi, ikinci bir Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı 15 Temmuz’da iyice körüklenmiş, milletimizin şahlanışı tekrar tezahür etmiştir!
Bir asır önce oynanan oyunlar, bugün yine sahnelenmek isteniyor. Biz de diyoruz ki; milletimiz bu fitne oyunlarını her zaman bozmuştur, kendisine kurulan tuzakları da daima bozmaya devam edecektir. Şimdi; ülkemizin önünü kapatan, yavaşlatan, her türlü oyunların kurulmasına neden olan, işlevselliğini yitirmiş parlamenter yönetim sistemini de sona erdirmek gerekmektedir. Milletimiz, Çanakkale’de gösterdiği kahramanlığı 16 Nisan’da sandıkta gösterecek ve bir kez daha tüm cihanı bozguna uğratacaktır. Son 15 yılda bölgesinde ve dünyada gittikçe güçlenen Türkiye’nin, 2023, 2051 ve 2071’e giden yolda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile daha da güçlenmesi için mührün EVET’e vurulması elzemdir.
Bu duygu ve düşüncelerimle, 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde, toprağımızı, bayrağımızı, vatanımızı bizler için muhafaza ve müdafaa ederek Çanakkale’de şehit düşen atalarımızı rahmet ve minnetle anıyor, tüm şehitlerimizi saygıyla yad ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Ruhlar şad, mekanları cennet olsun…