“Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’ diyen Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in bu sözünün içinde barındırdığı anlamı büyük bir empatiyle kavramamız gerekmektedir. Bugün dünyada yaklaşık iki milyar beş yüz milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. En az gelişmiş ülkelere verilecek destekle bu rakamları en aza indirmek, tüm dünyanın görevlerinden biri olmalıdır.
Günümüzün en büyük küresel sorunlarının başında yoksulluk geliyor. Bu sadece az gelişmiş ülkelerin bir sorunu değil, aksine gelişmiş ülkelerin de içinde barındırdığı sosyo ekonomik sorunlarından birini teşkil ediyor. Bugün özellikle Afrika’da yaşayan halkların içinde bulunduğu durum, sadece onları değil dünyanın tüm ülkelerini ilgilendirmektedir. Biz Türkiye olarak; dünyanın her neresinde dara düşmüş kim varsa, mazimizden aldığımız edep ve insanlık bilincine karşı duyduğumuz vicdani sorumlulukla, dış yardımlarımızı 7 milyar dolara ulaştırdık. Türkiye dünyada yardımsever ülkelerin arasında 2’nci sırada, milli gelir bazında ise en yardımsever ülke. Dünyanın neresinde olursa olsun dertlere derman, sorunlara bir nebze çare olabiliyorsak dahi ne mutlu bizlere, ne mutlu milletimize.
AK Parti olarak bizler; 2002’de iktidara gelirken birinci hedefimiz yoksullukla mücadele dedik. Yoksul vatandaşlarımızın meşakkatli yaşamlarını mümkün olduğunca iyileştirmek için elimizden gelen tüm çaba ve gayreti gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz. İktidara geldiğimiz 2002'de nüfusumuzun %0,2'si günlük 1 doların altında yaşıyordu. 2006 itibariyle 1 dolarlık sınırın altında yaşayan kimse kalmadı. Aynı şekilde 2002 yılında nüfusumuzun %3,04'ü günlük 2,15 doların altında bir harcama yaparken, bugün 2,15 doların altında yaşayan kimse kalmamıştır. Nüfusumuzun %30,3'lük kısmı ise günlük 4,30 doların altında yaşayan nüfusumuzun oranı bugün %1,62’ye gerilemiş durumda. 2002’de bütçeden sosyal politikalara ayrılan bütçe 1.376 milyon TL iken 2016 bütçesinde bu rakam 30 Milyar TL oldu. Sosyal devlet anlayışının gereği olarak yoksullukla mücadeleye devam edeceğiz. Yoksul, mağdur, muhtaç insanlarımızın refah seviyesini yükseltmek, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için programlarımıza devam ediyoruz.
Hedefimiz ve vazifemiz yoksulluğun kökünü kurutabilmek, balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretebilmektir.
Bu duygu ve düşüncelerimle "17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü"nün farkındalığı arttırmasını ve yoksulluğun tamamen bitirildiği bir dünya diliyorum.