Çanakkale Zaferi; özgür, bağımsız, refah ve sükûnet içinde yaşama kararlılığımızın en sahih örneklerinden biridir. Öyle ki milletimiz Çanakkale’de sergilediği eşsiz kahramanlık destanı ile istikbalini bu mukaddes topraklara kanıyla canıyla kazımıştır.

 

Tüm cihan çok iyi bilmektedir ki; Çanakkale’de imanın gücü, teknolojinin gücünü yenmiş, tarihte eşine rastlanmayacak bir mücadele ile düşman kuvvetlerine önce derin suları, sonra da kara toprakları mezar etmiştir. Tek dişi kalmış medeniyet canavarlarına karşı şerefiyle, kahramanca, cesurca direnen Türk Askeri bu mücadelesiyle de tüm dünyaya ayrı bir insanlık dersi vermiştir. Çeyrek milyon insanımızın kanıyla sulanan bu topraklardaki kutlu zaferimiz, Milli Mücadele’ye giden yolda inanç, umut, azim ile milletimize adeta bir rehber olmuştur. Mazimizdeki her savaşın, düşmana karşı her mücadelenin ayrı bir ehemmiyeti ayrı bir manevi değeri vardır. Öyle ki Malazgirt’ten, İstanbul’un fethine, Çanakkale’den Milli Mücadele’ye, 15 Temmuz’dan Fırat Kalkanı’na ve son olarak Zeytin Dalı Operasyonu’na kadar milletimiz haklı, hakiki ve meşru mücadelesi daima var olmuş, bundan böyle de olmaya devam edecektir.  Terörün duvarı, teröristin kulvarı olan Suriye sınırımızda, Mehmetçik bugün şanlı ve kahramanca bir mücadeleyle milletimize tehdit olan tüm unsurları tek tek yok etmektedir. Karanlık şer odaklarının piyonu teröristler, Mehmetçik karşısında bozguna uğramaktadır. İnsanlık düşmanlarına kucak açan kimi terör sevicilerinin hevesleri de kursaklarında kalmaktadır.

 

Bu duygu ve düşüncelerle; Rabbim, Afrin Harekatı’nda Çanakkale ruhu ile mücadele eden aziz ordumuzu muzaffer kılmasını diliyor; Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümünde başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.